TSK’da hangi disiplin cezalarının kimlere verilebileceği, failin rütbe ve statüsüne, ve disiplin amirinin rütbelerine göre değişmektedir. Ayrıca oda ve göz hapsinin infazı konusunda da, ceza verilen kişinin rütbesine göre bazı farklıklar vardır. AİHM’nin içtihatlarında ortaya koyduğu kriterlere göre, objektif ve orantılı nitelikteki bu farklı uygulamalar AİHS’nin 14. AİHM, özellikle silahlı kuvvetler mensuplarının düşünce, din ve vicdan özgürlüğü çerçevesindeki faaliyetleri konusunda sınırlama getirilebileceğini kabul etmektedir. Mahkemeye göre, bunlar askeri yaşamın hiyerarşik yapısı ve üstlerin emretme yetkisi sebebiyle düzenin korunması ve hizmetin yürütülmesi amacına yöneliktir[624]. Bu gerekçeyle, Yanaşık/Türkiye kararında, köktenci İslami yayınları okuduğu ve ideolojik nitelikli toplantılara katıldığı için üst üste disiplin cezaları verilip nihayetinde okuldan çıkarılan askeri öğrencinin başvurusunda 9. Maddesinde “kanun”dan değil “ulusal ve uluslararası hukuk”tan söz edilerek bu konudaki belirleme yetkisi devletlerin iç hukuklarına bırakılmıştır. Buna göre suç ve cezaların belirlenmesine ilişkin norm türü üye devletlerin kendi sistemlerine göre belirlenecektir. Örneğin, ülkemizde bu norm türü “kanun” adındaki hukuk kurallarıdır. Sözleşme ile öngörülen husus, suç ve cezalarla ilgili keyfiliği önleyecek ve herkes için geçerli olacak kuralların konulmasıdır. Bu anlamda objektif ve herkes için uyulması zorunlu yazılı hukuk kurallarının yanında, İngiliz Common Law sisteminde olduğu gibi örf-adet kurallarıyla da suç ve ceza konulması mümkündür[605].
Ancak AYİM’nin, özlük dosyalarına konulan ve üst makamlara bildirilen uyarı yazılarını, “uyarı cezası” olarak kabul ettiği kararları da bulunmaktadır. Zira davacıya bir ” yazı” ile ” uyarı” yapılmış ve bu yazının özlük dosyasına konulması ve hatta Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığına gönderilmesi yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla böyle bir ” yazı” nın disiplin cezası olan ” uyarı cezası” ndan ne mahiyet, ne de sonuçları itibariyle farklı bir hukuki yapıda olduğu söylenemez… Amir tarafından İç Hizmet Kanununun 24 ve Askeri Ceza Kanununun 119 ncu maddeleri kapsamında amirin astını sözlü ya da yazılı şekilde uyarması pek doğaldır. Ne var ki; böyle bir yetkinin kullanılması durumunda özlük dosyasına herhangi bir belge konulmadığı gibi Kuvvet Personel Başkanlığına da bir yazı yazılmamaktadır” şeklindeki gerekçesiyle uyarı yazısını ceza olarak kabul etmiş ve savunma hakkı tanınmadığı için yok hükmünde sayılmasına karar vermiştir[780]. Fıkrasında yer alan disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezaların yargı denetimim dışında olduğuna ilişkin hüküm, oda hapsi disiplin cezası yönünden çatışmaktadır. Fıkrasında; “Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” denildikten sonra aynı maddenin 4.
Bu kararlar aleyhine, ancak bu kanunda yazılı kanun yollarına başvurulabilir. [632] Maddenin gerekçesine göre; “Vatanın düşman güçlerine karşı korunması bakımından her Türk vatandaşının askerlik hizmetini severek ve isteyerek yerine getirmesi şarttır”. [513] Aksoy/Türkiye 18 Aralık 1996 tarihli kararda bu şekilde Filistin askısı uygulanmasının işkence niteliğinde olduğu kabul edildi. [312] Madde 30 – Şikayetler ve itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır ve neticesi şikayet edene ve lüzum görülürse şikayet olunana mümkün olan en kısa zamanda bildirilir. Adli tahkikata mevzu olan şikayet ve itirazlar hakkında Ceza ve Usul kanunlarındaki hükümler mahfuzdur. [303] Yönetmelikte kurullarda görev yapacaklar makam olarak sayıldığından, bu birimlerde görev yapan personelin o görevde kaldığı sürece kurullardaki üyeliği devam edecektir. Maddesi ile hapis cezasındaki, ağır hapis, hapis ve hafif hapis derecelendirilmesi kaldırılmıştır. Maddesinde “hizmetin aksamaması” koşulu getirildiği halde, failin fiili nedeniyle hizmet aksamış ise, ne olacağı hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. [21] Benzer hükümler Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60. İdari işlemde şekil, öncelikle iradenin açıklamasının dış dünyaya yansıyan maddi yönünü ifade etmektedir. Bunun yanında, işlemin yapılmasında izlenen yol ve yöntemleri de ifade etmektedir.[864] Şekil, gerek işlemin varlığını ispata yaraması, gerekse hangi makam, merci ve nasıl yapıldığını göstermesi bakımından önemli bir unsurdur.
Kararda AİHM kararının kişisel olduğu, muhatabının da idari makamlar olduğu, AİHM kararına dayanılarak yargısal denetim yapılamayacağı belirtilmektedir. Halbuki oda hapsi cezasının kişi özgürlüğünü sınırlayan bir ceza olduğu sonucuna, sadece AİHM’nin yorumu ile değil, AsCK’nun 19., 21. Maddelerindeki açık düzenlemeler ile ulaşılmaktadır. İç hukukumuz oda ve göz hapsi cezalarını hürriyeti bağlayıcı ceza olarak kabul etmiştir. Maddesi gereği Sözleşmeye aykırı şekilde özgürlüğü sınırlanan kişilerin mahkemeye başvurma hakları bulunmaktadır. AYİM bu kararında adeta çatışmanın, iç hukuk normlarıyla AİHM’nin yorumu arasında olduğunu ve AİHM’nin yorumunun iç hukuk normlarını etkisiz kılamayacağını ifade etmektedir. Maddesini hiç dikkate almayarak hatalı bir sonuca ulaşmıştır. Kanaatimizce kısa süreli de olsa göz hapsi cezaları sözleşmeye aykırılık teşkil edecektir. Şöyle ki; AİHS’de düzenlenen temel hak ve özgürlükler taraf ülkelerin göz önünde bulunduracağı asgari standartlardır\. Müşteri hizmetlerimizle 7/24 canlı sohbet üzerinden iletişime geçin. mostbet güncel giriş\.
Çevreye ve insan sağlığına yönelik az ya da çok miktarda tehlikeli nitelikte faaliyetleri nedeniyle, mevzuatımızda bu işletmeler bakımından oldukça sıkı önlemler düzenlenmiştir. (2) Bu Kanunun yayımı tarihinde uydu ve kablo yayın lisansına sahip olan radyo ve televizyon yayın kuruluşları altı ay içinde durumlarını bu Kanun hükümlerine uygun hâle getirirler. (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kablo ve uydu ortamından yayın yapmak üzere yayın lisansı almış olan kuruluşların hakları lisans süresi sonuna kadar geçerlidir. (5) Üst Kurul müşaviri ve uzman denetçi kadrosunda bulunanlar, Üst Kurulda Başkan tarafından uygun görülen birim ve işlerde görevlendirilirler. Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren Üst Kurulda yeni Üst Kurul müşaviri ve uzman denetçi ataması yapılmaz ve bu kadrolarda herhangi bir şekilde boşalma olması hâlinde, anılan kadrolar herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. (3) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, yayın hizmetlerinin iletiminde kullandıkları radyolink cihaz ve sistemleri için gereken izinleri, ilgili mevzuat çerçevesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alırlar. (11) Üst Kurul personeli sosyal güvenlik açısından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılır.
Fıkrasının (a) bendinde, kurulların başkan ve üyelerinin, Başbakanlık ve Bakanlıklarda Müsteşarlar, bunlara bağlı kurumlarda kurumların başında bulunan müsteşar, genel müdür ve başkanların teklifi ve ilgili bakanın onayı ile görevlendirilecekleri; (b) bendinde de, kurulların bir başkan ve 4 üye olmak üzere 5 kişiden oluşacağı öngörülmüştür[302]. Disiplin hukukunda kişilerin hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için geliştirilen önlemlerden birisi de ceza vermeye yetkili kişi veya kurulların yetkisinin belirlenmesidir[271]. TSK’da disiplin suçlarının ağırlığına ve disiplin cezası verilebilecek kişinin statüsüne göre yetkili kişi veya kurullar belirlenmiştir[272]. Ancak bu belirleme yapılırken, askerlik hizmetinin özelliği nedeniyle, sivil kurumların aksine, disiplin amirlerinin verebilecekleri cezalar nicelik ve nitelik itibariyle geniş tutulmuştur[273]. Söz konusu maddelerde belirtilen cezayı gerektiren fiiller toplu olarak ve soyut bir şekilde düzenlenmiştir. Dolayısıyla yüksek disiplin kurulunun fiilin ağırlığına göre cezayı belirleme konusunda büyük takdir yetkisi vardır. Görevden çekilmeye davet cezası, niteliği ve sonuçları itibariyle bir anlamda TSK’dan çıkarma cezası olduğundan bu şekilde soyut şekilde düzenlenen fiillere dayanılarak uygulanması hâkim bağımsızlığına, hakkaniyete ve adalete aykırı sonuçlara yol açabilecek niteliktedir[229]. Disiplin cezasını gerektiren eylemler yasada kazuistik olarak sayıldıktan sonra, nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlere de disiplin cezası verilebileceği düzenlenmiştir. Bu şekildeki düzenleme disiplin cezasını gerektirebilecek tüm eylemlerin tek tek yasada sayılması imkansızlığından kaynaklansa da bu cezalara karşı yargı denetiminin kapalı olması nedeniyle disiplin suçu sayılabilecek eylemlerin belirlenmesi konusunda Milli Savunma Bakanına geniş takdir yetkisi tanınmasının hakimlik teminatıyla bağdaştığını söylemek zordur. Bu düzenlemeyle memurların siyasi ve ideolojik tarafsızlığını sağlama amaçlanmıştır. Ancak bu bentte memurların kurum dışı faaliyetleri de dikkate alınmıştır.
Bu yoksunluklar hapsin 4., 8., 12.günleri ve bundan sonra mahkûmiyet suresince her üç günde bir kaldırılır. Mahkûmun sıhatî elverişsiz İse cezasının bir derece daha hafifi uygulanır. Ceza disiplin amirince verildiği takdirde de yerine getirilme şekli değişmemektedir. Âmir zaruret halinde cezanın sonraya bırakılmasını veya fasıla ile infazını emredebilir. Cezalının sıhhati bu cezaya uzun zaman dayanmasına elverişli değilse ve cezanın sonraya bırakılması veya fasıla ile İcrası hizmet dolaysiyle caiz görülmezse oda hapsiyle değiştirilebilir. Katıksız hapis cezasını ancak yüzbaşı rütbesinde veya daha yukarı rütbelerdeki disiplin âmirleri verebilir. Yüzbaşının üç, binbaşının beş, yarbay ve albay yedi, tuğgeneral ve tümgeneralin ondört güne kadar yetkileri vardır. Cezayı en yukarı haddine kadar vermeğe sadece korgeneral, orgeneral, Mareşal rütbeliler ve Millî Savunma Bakanı yetkilidir.
Aranan kriterlerin tamamını eksiksiz şekilde sağlanmaksızın yapılan başvurularda işyeri ruhsat talebi reddedilebilecektir. Diğer taraftan, hali hazırda çalışmakta olan bir işyerinde, sonradan mevzuata aykırılıklar tespit edilirse, idare tarafından belirli bir süre verilerek eksikliğin giderilmesi istenir. Verilen bu sürede eksiklik ve mevzuata aykırılıklar giderilmezse, işletmeler geçici olarak faaliyetten men edilebileceği gibi, bazı hallerde işyeri ruhsatı tamamen iptal edilebilir. S) Medya hizmet sağlayıcılardan görevleri kapsamında her türlü bilgi, belge ve kayıtları almak, medya hizmet sağlayıcıları yerinde denetlemek ve lisans şartlarına uymayan cihazları mühürleyerek kapatmak. K) Yayın hizmetleri ile ilgili gelişmeleri takip etmek, sektöre ilişkin genel stratejileri, ortak denetim, özdenetim ve ortak düzenleme mekanizmalarını belirlemek; yayın hizmetlerinin ülkemizde gelişmesini sağlayacak çalışma ve teşviklerde bulunmak; medya hizmet sağlayıcılarının çalışanlarına yönelik eğitim ve sertifika programları düzenlemek ve sertifika vermek.